İspanyolca, detaylı iletişime izin veren ifadeler ve cümle yapılarıyla dolu, zengin ve canlı bir dildir. İspanyolca becerilerini geliştirmek isteyenler için aşağıda yazdığım cümle başlatıcı ifadeler oldukça faydalı olacaktır.

Daha etkili iletişim kurmanıza ve farklı bağlamlarda kendinizi ifade etmenize yardımcı olmak için örnek cümleler ve çevirilerle birlikte İspanyolca 48 cümle başlatıcıdan oluşan bu liste umarım hepinize kılavuz olur.

 ↪  Yo siempre... -Ben her zaman...
ÖRNEK: Yo siempre me despierto temprano. (Her zaman erken kalkarım)

 ↪  A veces... -Bazen...
ÖRNEK: A veces tengo días muy ocupados. (Bazen çok yoğun günlerim oluyor.)

 ↪  Me gusta... -dan hoşlanırım.
ÖRNEK: Me gusta leer libros. (Kitap okumaktan hoşlanırım.)

 ↪  No me gusta... -dan hoşlanmam.
ÖRNEK: No me gusta el ruido. (Gürültüden hoşlanmam.)

 ↪  Estoy de acuerdo... -e katılıyorum.
ÖRNEK: Estoy de acuerdo con lo que dices. (Söylediklerine katılıyorum.)

 ↪  No estoy de acuerdo... -ya katılmıyorum.
ÖRNEK: No estoy de acuerdo con su postura política. (Onun siyasi görüşüne katılmıyorum.)

 ↪  Tengo que... -mak zorundayım.
ÖRNEK: Tengo que ir al trabajo a las 9. (9'da işe gitmek zorundayım.)

 ↪  Quiero... - Ben... istiyorum.
ÖRNEK: Quiero un helado. (Dondurma istiyorum.)

 ↪  Necesito... -mem gerek, -ya ihtiyacım var
ÖRNEK: Necesito ir al médico. (Doktora gitmem gerek.)

 ↪  Puedo... -Ben ... -e bilirim.
ÖRNEK: Puedo hablar español. (İspanyolca konuşabiliyorum.)

 ↪  No puedo... -Ben ... yapamam.
ÖRNEK: No puedo correr más de 5 kilómetros. (5 kilometreden fazla koşamam.)

 ↪  Prefiero... -Ben ... tercih ederim.
ÖRNEK: Prefiero la playa a la montaña. (Sahili dağa tercih ederim.)

 ↪  Creo que... -Sanırım..., -nı düşünüyorum.
ÖRNEK: Creo que va a llover esta tarde. (Sanırım bu öğleden sonra yağmur yağacak.)

 ↪  Sé que... -dığını biliyorum.
ÖRNEK: Sé que mi amigo vive aquí. (Arkadaşımın burada yaşadığını biliyorum.)

 ↪  No sé... -i bilmiyorum.
ÖRNEK: No sé cómo llegar a su casa. (Onun evine nasıl gideceğimi bilmiyorum.)

 ↪  Me preocupa... -Ben ... endişeleniyorum.
ÖRNEK: Me preocupa mi examen de mañana. (Yarınki sınavım için endişeleniyorum.)

 ↪  Me alegra... -... mutluyum.
ÖRNEK: Me alegra que hayas aprobado el examen. (Sınavı geçtiğin için mutluyum.)

 ↪  Me sorprende... -e şaşırdım.
ÖRNEK: Me sorprende que hayas hecho tantos progressos en español. (İspanyolcada bu kadar ilerleme kaydetmene şaşırdım.)

 ↪  Me da miedo... -tan korkuyorum.
ÖRNEK: Me da miedo volar en avión. (Uçakta uçmaktan korkuyorum.)

 ↪  Me da vergüenza... -ya utanıyorum.
ÖRNEK:Me da vergüenza cantar en público. (Topluluk içinde şarkı söylemeye utanıyorum.)

 ↪  Me aburro... -dan sıkılıyorum.
ÖRNEK:Me aburro en clases muy largas. (Çok uzun derslerde sıkılıyorum.)

 ↪  Me emociona... -e heyecanlıyım.
ÖRNEK:Me emociona ir de viaje con mis amigos. (Arkadaşlarımla seyahat edeceğim için heyecanlıyım.)

 ↪  Me divierto... -Ben eğleniyorum.
ÖRNEK:Me divierto mucho en la fiesta. (Partide çok eğleniyorum.)

 ↪  Me hace feliz... -Beni mutlu ediyor.
ÖRNEK:Me hace feliz ver a mi familia. (Ailemi görmek beni mutlu ediyor.)

 ↪  Me hace triste... - Beni üzüyor.
ÖRNEK:Me hace triste cuando mi gato muere. (Kedim öldüğünde çok üzülüyorum.)

 ↪  Me gustaría... -İsterim.
ÖRNEK:Me gustaría ir al cine esta noche. (Bu akşam sinemaya gitmek istiyorum.)

 ↪  Me encantaría... -yi çok isterim.
ÖRNEK:Me encantaría ir de vacaciones a México. (Meksika'ya tatile gitmeyi çok isterim.)

 ↪  Me gustaría saber... -Bilmek isterim.
ÖRNEK:Me gustaría saber cuánto cuesta el viaje. (Gezi ücretinin ne kadar olduğunu öğrenmek istiyorum.)

 ↪  Es importante... -mak önemlidir.
ÖRNEK:Es importante mantener la salud. (Sağlığı korumak önemlidir.)

 ↪  Es fácil... -mek kolaydır.
ÖRNEK:Es fácil cocinar pasta. (Makarna pişirmek kolaydır.)

 ↪  Es difícil... -mek zordur.
ÖRNEK:Es difícil aprender una nueva lengua. (Yeni bir dil öğrenmek zordur.)

 ↪  Es interesante... -mak ilginçtir.
ÖRNEK:Es interesante leer sobre historia. (Tarih hakkında okumak ilginç.)

 ↪  Es aburrido... -sıkıcıdır.
ÖRNEK:Es aburrido ver la televisión todo el día. (Bütün gün televizyon izlemek sıkıcı.)

 ↪  Es necesario... -gereklidir.
ÖRNEK:Es necesario estudiar para aprobar el examen. (Sınavı geçmek için çalışmak gereklidir.)

 ↪  Es posible... -mek mümkündür.
ÖRNEK:Es posible aprender una nueva habilidad. (Yeni bir beceri öğrenmek mümkündür.)

 ↪  Es imposible... -mek mümkün değildir.
ÖRNEK:Es imposible viajar al pasado. (Geçmişe yolculuk yapmak imkansızdır.)

 ↪  Es normal... -mek normaldir.
ÖRNEK:Es normal sentirse cansado después de un día de trabajo. (Bir günlük çalışmanın ardından kendinizi yorgun hissetmeniz normaldir.)

 ↪  Es sorprendente... -mak şaşırtıcıdır.
ÖRNEK:Es sorprendente encontrar un billete de 100 dólares en la calle. (Sokakta 100 dolarlık banknot bulmak şaşırtıcı.)

 ↪  Es extraño... -gariptir, tuhaftır.
ÖRNEK:Es extraño ver un oso en la ciudad. (Şehirde bir ayı görmek garip.)

 ↪  Es curioso... -mek merak uyandırıyor.
ÖRNEK:Es curioso descubrir nuevas culturas. (Yeni kültürler keşfetmek merak uyandırır.)

 ↪  Es nuevo para mí... -Benim için yenidir.
ÖRNEK:Es nuevo para mí jugar al béisbol. (Beyzbol oynamak benim için yenidir.)

 ↪  Es divertido... -mek eğlencelidir.
ÖRNEK:Es divertido jugar al ajedrez con mis amigos. (Arkadaşlarımla satranç oynamak eğlencelidir.)

 ↪  Es triste... -mek üzücüdür.
ÖRNEK:Es triste decir adiós a un amigo que se va. (Giden bir arkadaşa veda etmek üzücü.)

 ↪  Es importante para mí... -Benim için önemlidir.
ÖRNEK:Es importante para mí votar en las elecciones. (Seçimlerde oy kullanmak benim için önemli.)

 ↪  Es un sueño para mí... -mak benim için rüyadır.
ÖRNEK:Es un sueño para mí visitar la NASA. (NASA'yı ziyaret etmek benim için bir rüya.)

 ↪  Es un reto para mí... -Benim için zordur, Benim için meydan okumadır.
ÖRNEK:Es un reto para mí correr un maratón. (Maraton koşmak benim için bir zorludur.)

 ↪  Es una oportunidad para mí... -Benim için fırsattır.
ÖRNEK:Es una oportunidad para mí estudiar en el extranjero. (Yurt dışında okumak benim için bir fırsat.)

 ↪  Es un placer para mí... -Benim için zevktir.
ÖRNEK:Es un placer para mí ayudar a la comunidad. (Topluluğa yardım etmek benim için bir zevk.)


"Etkili İletişim için 48 İspanyolca Cümle Başlatıcı" isimli gönderi hakkındaki düşüncelerinizi duymak isterim. Cümle başlatıcılar listesini faydalı buldunuz mu? Örnek cümleler, gerçek hayattaki durumlarda nasıl kullanılabileceği konusunda size iyi bir fikir verdi mi? Bu kaynak İspanyolca iletişim becerilerinizi nasıl etkiledi?



Lütfen geri bildiriminizi ve ek önerilerinizi paylaşın. Teşekkür ederim!



Yorum Yap

Daha yeni Daha eski